Haber

AKUT Kurucusu Nasuh Mahruki: “AFAD dün kuruldu, tecrübesi nedir, bilgisi nedir?”

17 Ağustos 1999’da meydana gelen Marmara depremi sonrası gösterdikleri performansla birçok kişi tarafından ‘kahraman’ ünvanı alan AKUT ekibi ve Nasuh Mahruki, enkaz altından çıkardıkları insanlar ve Nasuh Mahruki, soruldu. o depremde neler yaşadıklarını, ilerleyen yıllarda AKUT’un neden dağıldığını, Kahramanmaraş depreminde AKUT olsaydı ne olurdu gibi sorular sorulmaktadır. cevap verdi.

İşte Nasuh Mahruki’nin açıklamalarından satır başları:

Kahramanmaraş’ta 6 Şubat gecesi saat 04.17 sıralarında meydana gelen deprem tüm ülkeyi şok etti.

Resmi kaynaklara göre şu ana kadar 43 binden fazla insan hayatını kaybetti, binlerce yaralı, binlerce yıkılan ev ve binlerce ağır hasarlı bina.

17 Ağustos 1999’da meydana gelen depremin en büyük sembollerinden biri olan AKUT, ülke olarak büyük sıkıntılar yaşadığımız bu günlerde akla geliyor.

Hatta o dönemde gösterdikleri iş performansları ve kurtardıkları hayatlarla ‘kahraman takım’ unvanını bile kazandılar.

Dönemin başbakanı Bülent Ecevit tarafından ödüllendirilen, hatta kendilerine bir merkez binası tahsis edilen AKUT takımı, ilerleyen yıllarda adeta parçalanarak yok oldu.

Takımın kurucusu ve en büyük simgesi ‘Kar Leoparı’ lakaplı dünyaca ünlü dağcı Nasuh Mahruki, 1999 depreminde yaşadıklarını, sonrasındaki dağılma süreçlerini ve ‘Ne olurdu’ sorularının yanıtlarını anlattı. Uzman Klinik Psikolog Gökhan Çınar’ın Youtube’da yayınladığı Katarsis programında Kahramanmaraş depreminde AKUT gerçekleşmiş olsaydı. .

İşte ‘Kar Leoparı’ Nasuh Mahruki’nin anlatımından dikkat çeken bölümler…

“Bu dönemde kendinizi nasıl hissediyorsunuz?”

“Bu devirde içimde bir şey var; Bundan daha iyisini yapabilirdik. Çünkü Türkiye’nin kapasitesi, potansiyeli, tecrübesi ve birikimi bundan çok daha pürüzsüz. Sonuç olarak, bundan dolayı bende rahatsız edici bir taraf var. 24 yıl önceki sarsıntıda bile iktidarda çok daha zor şartlar ve kurallar olmasına rağmen bugün daha iyisini yapabilirdik, daha deneyimli, bilgili, çok daha hazır kurumlar olmasına rağmen daha çok insanı kurtarabilirdik. , sivil toplum kuruluşları, gönüllüler, büyük bir çoğunluk. . Bu noktada maalesef doğru değil, kendimi güzel hissetmiyorum.

“Burada ne eksik?”

‘En büyük problem; çok başarılı, deneyimli, daha önceki birçok afette başarılı sonuçlar sistemi bozmak oldu. TSK’da bir protokol var. Kara Kuvvetleri Komutanlığı doğal afetlerden birinci derecede sorumludur. Türkiye’yi 17 bölgeye ayırdılar, Türkiye’de her türlü afet ve olaya hazırlıklı oldular. Misyonu şudur. Bu hükümet bunu değiştirdi. Doğal afetler ile Türk Silahlı Kuvvetlerini güçten düşürdü. O zamanlar böyle bir boşluk vardı. Asker her zaman emri verir elbette ama plan dışı gelir planın dışına çıkınca. Ama sen sorumlu olduğunu söylersen her türlü planı yapacaktır. Asker durmaz, her türlü yolu açar. Sistemden çıkarıldığında sorun oldu çünkü yerine böyle bir şey konmadı. Güya AFAD. AFAD dün kuruldu, tecrübesi ve bilgisi yok. Ne yazık ki AFAD bu süreci uyumlu hale getiremedi. Türk Silahlı Kuvvetleri devreye girseydi dünya bambaşka bir yer olmayacaktı ama vatandaşlar bunu yanlarında görecek, moral verecek, ekipler zamanında yerlerine gönderilecekti. Büyük bir uyum sorunu yaşıyordu. İlk günün ilk saatleri çok değerlidir. En kritik dönemi kaçırdık. Ve kış şartları. Kışın ise daha çabuk müdahale etmek gerekiyor. Derhal OHAL ilan edilmeliydi. Cumhuriyet tarihinin en büyük 2. ve 3. depremleri meydana geldi.’

“Bölgedeki yaşamımıza sahadan neden yoksunuz?”

‘Ben AKUT derneğinde değilim, derneğe beni kayda almaları için siyasi baskı yapıldı, yaptılar. Hükümet beni AKUT’tan ayırmayı çok istedi. 2011 depreminden sonra çok mücadele ettiler. 2016 yılında Ege’deki adalar ile ilgili bir televizyon kanalında yaptığım konuşmada; ‘Ege’deki adaları Lozan’a verdin’ diyorlar. Biz Lozan’da manda vermedik, sadece bu barış imzalansın diye Meis adasındaki haklarımızdan feragat ettik. O adalar Osmanlı döneminde verilmiş, Lozan’da da devam etmiştir. Ama biliyor musun Lozan’da adaları verdin diye hep saçmalıyorlar. O sırada diğer misafir öyle dedi. Ben de bir dakika dedim, ada Lozan’da verilmedi, öyle dedim. Ama AK Parti iktidarı döneminde 14 Türk adasının Yunanistan’a bırakıldığını söyledim. Günahtır dedim. Zamanın değişeceğini ve misyonu olanların yargılanacağını söyledim. 5 Ekim’deydi. 6 Ekim sabahı yanlısı medya, “Nasuh sınırı geçti, Cumhurbaşkanı’nı tehdit etti, bu adamı tutuklayın” dedi. Garip bir kampanyaydı. Benim için bir bank ayarladılar. Savcı FETÖ’cü. Sizi hangi kalıba sokacak? Hatta bana şunu yaptı: Evrakı kapattı ve ‘Bunu söylemeyecektin Nasuh Bey’ dedi. Hangi kelimeyi söyledik? “Zaman değişecek” dedi. ‘neden’ dedik. ‘FETÖcü ağzı’ dedi. 6 Ekim’de ‘Başkan olmayacaksın, artık hiçbir operasyona gitmeyeceksin, kampüsünden çıkarılacaksın’ dediler.

“1999 depreminden daha gerideyiz” dediniz. Bu ne anlama gelir?”

‘Kapasite açısından 150 kat kadar öndeyiz. 99 depreminde 220 kişiydik. Bugün AFAD’ın en az 10.000 kişisi var. Gönüllüler var, yabancı ekipler var. Bugünün %1’i bile değildik. Öte yandan bu depremin travmaları 1999 depreminde yaşanmadı. Geriye dönüp baktığımızda o gün başarılı bir sınav verdiğimizi söylüyoruz. Evet, yağmacılar geldi, küçüktüler ama çok değiller, ne de olsa askerler vardı. ‘

“Daha hızlı yapmanın mümkün olmadığını söyleyenler var mı?”

“Elbette yalan söylüyorlar. Saçmalık. TSK’yı sahada deneseler… Ordu kardeşim bu savaşa hazırlanıyor. Ne olursa olsun yolu açar ve yolu bulur. Bu köprü yıkılırsa başka köprü bulunur, yeni köprü yaparlar. Dünyada durum böyleydi. Doğal afetlerden birinci derece sorumlu ordudur. Uluslararası yardım daveti yapıyorsunuz, TSK’yı aramıyorsunuz. Bu tür saçmalıklar olur mu?’

“İstanbul depremi olsa ne olur?”

‘İlk yapılacak iş, yetkiyi TSK’ya geri vermek. Askersiz bu mümkün değil. 20 milyonluk bir şehirde değil. İstanbul depremi yönetilemez. Büyük bir kaos ve yağma olacak. Hayal bile edemeyeceğin şeyler gerçekleşecek. Bazı bilgeler ‘AVM’leri kullanacağız’ dediler. Ben de ‘Kullanamazsın’ diyordum. Alışveriş merkezinin içinde çok fazla ilgi var. İnsanlar oraya götürülecek, üşüyecekler, önlerinde mont olacak. Kim tutabilir? Buradaki depremde insanları AVM’ye sokmadılar. Tuvaleti sadece kurtarma ekipleri kullandı. İnsanları tuvalete bile sokmadılar. Mescitler toplanma alanı olarak kullanılmalıdır. diyenler o kadar meşgul değiller.’

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort